4 Haziran 2010 Cuma

Yabanmersinli ve Cevizli Kurabiye


Zor bir durumdayım.Rejimdeyim ve içimde bitmek tükenmek bilmeyen bir yemek yapma isteği var. Büyük bir aile de değiliz, en çok arkadaşlarımız faydalanıyor bu durumdan. Ben de çok memnun oluyorum, hem paylaşabildiğim için hem de daha çok fikir alma şansım olduğu için. 
Bu arada yemek derken yanlış anlaşılmasın, öyle semizotu, ıspanak falan değil, kekler, börekler, kurabiyeler yapmak istiyorum.Hatta itiraf edeyim bugün çok ciddi bir şekilde ıspanaklı kol böreği yapsam mı diye düşünmedim değil, hamuru elde açaraktan hem de !!
 Bugün de işte böyle bir enerji ile mutfağa girdiğimde aslında ilk aklıma gelen Limonlu Kek yapmaktı ancak sonra uzun zamandır yapmadığım bir tarifi denedim böyle evde kalan az biraz yabanmersinini de değerlendirme şansım olacaktı. Tarif oldukça pratik, yarım saatte sıcacık kurabiyeleriniz servise hazır.

Malzemeler (yaklaşık 20-25 adet kurabiye için)

1 su bardağı un
1/2 su bardağı tam buğday unu
1/2 su bardağı esmer şeker
1 adet orta boy yumurta
1 adet limonun kabuğunun rendesi
1 çay kaşığı karbonat
1 çay kaşığı kabartma tozu
1 çay kaşığı vanilya özü
80 gr. tereyağı
100 gr. yabanmersini
80 gr. ceviziçi
80 gr. bitter çikolata
1/2 çay kaşığı tuz

Yapılışı
  • Fırınınızı 180 derecede ısıtın.
  • Teflon tavada, ufak parçalara ayırdığınız ceviz içlerini ufak bir parça tereyeğı ile 5 dakika kavurun.
  • Büyük bir kap içinde, un, tam buğday unu, kabartma tozu ve karbonatı karıştırıp, eleyin.
  • Diğer bir kapta, limon rendesi ve esmer şekeri karıştırıp elinizle ovun. Burada iki önemli nokta var; limon kabuğunu önce başka bir kaba rendeleyip sonra şekerin içine atmayın.Limonu rendelediğiniz kaba şekeri ekleyin ki, aromasını diğer kapta bırakmasın. Diğer konu ise ovalama işlemine, tüm şeker ıslanıncaya kadar devam edin.Şekerde kuru bir alan kalmamalı.
  • Oda sıcaklığına gelen tereyağını ve tuzu şekerli karışıma ekleyip mikserle orta derecede 10 dakika çırpın.
  • Oda sıcaklığındaki yumurtayı ve vanilya özünü ekleyip 5 dakika daha çırpın.
  • Mikseri kapatıp, karışımı unlu karışımın içine aktarıp tahta bir kaşıkla homojen hale getirin.
  • İçine kavurduğunuz ceviziçlerini, yabanmersini ve gelişigüzel ufak parçalara ayırdığınız bitter çikolataları ekleyin.
  • Önceden pişirme kağıdı ile kapladığınız fırın tepsisine, bir kaşık yardımı ile 5'er cm aralıklarla dökün.
  • Kenarları altın rengini alana kadar pişirin (yaklaşık 10 dakika).
  • Fırından çıkarıp oda sıcaklığında soğumaya bırakın.

25 Mayıs 2010 Salı

Et Suyu


Bir süredir ertelediğim et suyu yapma girişimini sonunda gerçekleştirmiş bulunuyorum. Mutlu ve huzurluyum.Marketten alınan bulyon denilen çeşidini inatla kullanmıyorum, her ne kadar katkı maddesi içermiyor denilse de , içime sinmiyor, evde kendi hazırladığınız gibi olur mu?

Etsuyu'nun mutfakta geniş bir kullanım alanı olduğu için hakettiği ilgi ve alakayı görmesi gerektiğine inanıyorum.Yapılışı zaten oldukça basit, tencerede kaynama süresi 3-4 saat olduğu için zaman alıyor ancak kendi kendine kaynayacağı için  o esnada siz istediğinizi yapabilirsiniz.

Malzemeler:

1 kg. dana kemiği
1 adet havuç
200 gr. maydanoz
1 diş sarmısak
1 defne yaprağı
3-4 tane bütün karabiber
1 çay kaşığı tuz
1 adet soğan
1 limon

Yapılışı :
  • Fırınınızı 225 derecede ısıtın, iyice yıkayıp kuruladığınız kemikleri, soğan,havuç ve dilerseniz kereviz ile birlikte 45 dakika/1 saat boyunca rosto edin.(ben bu sefer brokoli ekledim kereviz yerine)
  • Rosto edilmiş sebze ve kemikleri büyük bir tencereye alın, üzerine yıkayıp 4'e kesilmiş limonu, sarmısak, maydanoz, defne yaprağı tuz ve karabiberi ekleyin.
  • Üzerine 1 litre soğuk su ekleyip orta ateşte kaynatın, kaynadığı an da kısık ateşte 4 saat pişirin.
  • Kaynama esnasında oluşan köpükleri bir süzgeç/kepçe yardımı ile süzün.
  • 4 saat sonunda tüm malzemeleri süzerek et suyunu saklama kaplarınıza alabilirsiniz.

Naneli Kabak Çorbası


İşte hem çok pratik, hem çok lezzetli çorbalardan biri daha...Nane ile kabağın bu kadar uyumlu olabileceğini düşünmezdim. Bu çorbayı hoş sunumu ile misariflerinize ikram edebileceğiniz gibi, çocuklarınıza da gönül rahatlığı ile yedirebilirsiniz.İçindeki herşey son derece besleyici ve doğal.Ben bu sefer içine buzdolabında kalan birkaç ufak parça brokoliyi ekledim, isterseniz sadece kabaktan da yapabilirsiniz ya da benim gibi bir parça brokoli/brüksel lahanası ya da enginar ekleyebilirsiniz.

Malzemeler - 4 Kişilik

4 adet orta boy kabak
200 gr ayıklanmış nane yaprağı
75 gr. süt kreması (marketlerde satılan kremaların 1/4'ü)
1 yemek kaşığı sıvıyağ  (ben fındık yağı kullandım)
2 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
500 ml. su
100 ml. et suyu

Servis ederken:

20 gr. Keçi peyniri
1-2 adet Kurutulmuş domates

Yapılışı
  • Kabakları ve nane yapraklarını iyice yıkayın, yaprakları kurumaya bırakın ya da salata kurutucunuz varsa kurutun.
  • Kabakların kabuğunu soyup, diklemesine ikiye kesin, sonta da küpler halinde doğrayın.
  • Bir tencereye sıvıyağı ekleyip,10 dakika boyunca kabakları kavurun.
  • Nane yapraklarını da ekleyip 5 dakika daha kavurun ve su ile et suyunu ekleyin.
  • 15 dakika sonra (burada kıstas kabakların iyice yumuşamış hale gelmesidir), altını kapatıp,ılınmasını bekleyin.
  • Ilıklaşmış karışımın suyundan bir parça alıp,küçük bir kapta kıvama getirdiğiniz kremaya ekleyin ve bir çatal yardımı ile pürüzleri yok edin.
  • El blendırı ile tenceredeki karışımı püre haline getirin.Kıvamı beklediğinizden koyu ise biraz daha ılık su ekleyerek ve blender ile karıştırarak dilediğiniz kıvamı yakalayabilirsiniz.
  • Karışıma , hazırladığınız kremayı, tuzu ve biberi ekleyip 10 dakika daha pişirin.
  • Servis ederken tabağın ortasına madalton şeklinde kestiğiniz keçi peynirini ve ufak parçalara ayırdığınız kurutulmuş domatesi ekleyebilirsiniz.
** Servis ederken üzerine eser miktarda pesto sos ekleyebilirsiniz.Bu çorbaya çok yakışıyor...

Pesto


Marketten sos almayı sevmiyorum,üstelik sosu bolca kullanmayı da sevmediğim için genelde birazını kullanıyorum ve kalanı, kavanoz açıldığı için birkaç günde bozuluyor: Pesto sos en sevdiklerimden, hem rengi, hem fesleğenin verdiği koku, hem de zeytinyağı inanılmaz iştah kabartan cinsten.

Pesto , birçoğunuzun bildiği gibi İtalyan mutfağına ait bir sos. Kelime olarak ise "ezilmiş/dövülmüş" anlamına geliyor, çünkü bu sos mermer havanda dövülerek hazırlanıyor. Birkaç kullanımlık yapılacak ise rondo ya da mutfak robotunu kullanabilirsiniz. Ben bu seferlik 2-2,5 su bardağı kadarlık hazırladım, birazını kullanıp kalanını ufak miktarlara ayırıp hava almayacak şekilde buzluğa kaldırdım,siz de 6 aya kadar bu şekilde saklayabilirsiniz.

 Normalde sosun özelliği pişirilmemesi, tüm malzemelerin çiğ olması ancak ben çam fıstığı ve az miktarda kullandığım cevizi önce yağsız tavada kavurdum, çok da güzel oldu, ancak tarifin orjinaline sadık kalmak isteyenler, çam fıstığı ve cevizi kavurmasınlar.

 Pesto sosun kullanım alanı geniş, doğruyu söylemek gerekirse ben kızarmış ekmeğin üzerine bile sürüp yerim.Tostunuza, sandviçlerinize, salatalara, makarnalara,pizzaya ekleyip afiyet ile yiyebilirsiniz. Hatta ben bazı çorbalara bile ekliyorum.Mesela pesto soslu tarhana ve kabak çorbası nefis oluyor.

Malzemeler:

200 gr fesleğen(ayıklanmış) - 3 orta boy demet halinde
50 gr. çam fıstığı
50 gr. ceviz içi
150 gr. parmesan
5 diş sarmısak(orta büyüklükte)
1 çay kaşığı tuz
1 + 1/4 su bardağı zeytinyağı

Yapılışı
  • Fesleğenleri ayıklayıp, iyice yıkadıktan sonra kurumaya bırakın.
  • Çam fıstığı ve cevizi teflon bir tavada 10 dakika kavurun ya da 180 derecelik fırında 1-2 dakika bekletin.
  • Sarmısakları ince ince kestikten sonra fesleğen yaprakları ve tuz ile birlikte mermer bir havanda ezin.
  • Macun kıvamına gelen karışıma önce zeytinyağını sonra parmesan ve çam fıstığı ve cevizi ekleyip iyice karıştırın.
** Önemli not I: Eğer havan yerine rondo kullanacaksanız malzemeleri yine yukarıdaki sıra ile rondo/mutfak robotuna ekleyip karıştırın. Yani önce sarmısak ve tuz, sonra fesleğen yaprakları,daha sonra zeytinyağı, parmesan ve fıstık&ceviz.

** Önemli not II : Saklama kavanozunun içinde, sosunuzun üzerini ince bir şekilde kaplayacak kadar zeytinyağı olmalıdır.

23 Mayıs 2010 Pazar

Ölçüler

İtiraf ediyorum ölçümleme işi biraz karışık , hele ki verilen tarifte ölçme tekniği ya da kullanılan su bardağı(cup) tarif edilmemişse, özellikle yapılan hamur işlerinde farklı sonuçlar elde edilebiliyor.Tabiki dünyanın sonu değil, ilkinde tutturmasanız bile ikinci denemenizde mutlaka ağız tadınıza göre bir ayarlama yaparsınız, ancak yine de tavsiyem Amerikan standartlarına göre satılan ölçü kaplarından almanız ve de dijital tartı edinmeniz.

En önemlisi unu doğru ölçebilmek, benim kulladığım yöntem şu : Unu saklamak için büyük, genişçe ağızlı cam bir kavanoz edindim. Su bardağımı, kavanozdaki unu karıştırdıktan sonra, hafifçe içine daldırıp , üzerini düzlüyorum. Dijital tartım ile ölçtüğümde 140 gr. veriyor. Çoğu yemek kitabında kullanılan ölçümleme de budur. Aldığınız kitaplarda eğer gram değeri yerine sadece 1 cup ya da su bardağı deniliyorsa, kitap sahibinin unu nasıl ölçtüğünü, hangi tekniği kullandığını bilmeniz gerekiyor, genelde bu bilgi kullandıkları ölçüleri verdikleri bir bölümde vardır. Bu blogta göreceğiniz "1 su bardağı" Amerikan ölçülerinde kullanılan "1 cup" ile aynı değerdir, yani 1 su bardağı =1 cup.
Aynı şekilde kullandığım "yemek kaşığı" / "çay kaşığı" değerleri de, evde kullandığımız kaşıklar değil, Amerikan ölçümlerinde kullanılan değerlerdir. Aşağıda sık kullandığımız malzemeler için su bardağı, yemek kaşığı,çay kaşığı gibi ölçülerin gram cinsinden karşılıklarını bulabilirsiniz.

SIVI



UN







Malzemeler 
1 Su Bardağı :







13 Mayıs 2010 Perşembe

Portakallı Cevizli Kurabiye

Evde kalan son portakalları değerlendirmek amacı ile basit bir kurabiye tarifim vardı, onu denedim bugün. Çok hafif ve yumuşak oldular, mis gibi de portakal kokuyorlar. Ben biraz daha sağlıklı olması için tam tahıllı un ile pişirdim ancak daha önce beyaz un kullanarak yapmıştım, her ikisi ile de lezzetli oluyorlar ancak görüntü açısından beyaz un ile olanı daha hoş, benden söylemesi.

Ben kalıp olarak standart bir şekil/boy kullanmadım, tarifim ile 25-30 adet arası kurabiye elde edebilirsiniz.

Malzemeler
  • 2 adet yumurta
  • 3 su bardağı un
  • 3 portakal
  • 1 portakalın suyu
  • 1 su bardağı şeker
  • 1/2 su bardağı ceviz içi ( ne çok ince ne çok büyük parçalar halinde olmalı)
  • 1/4 su bardağı iri kıyılmış ceviz içi
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu
  • 150 gr. tereyağı (oda sıcaklığında)
Yapılışı

Fırınınızı 180 derecede ısıtın.

Genişçe bir kabın içine 3 portakalın kabuklarını rendeleyin, şekeri de ekledikten sonra elinizle bir süre ovun.

Ufak bir kısım portakal şeker karışımını ayrı bir kaba alın ve kanara koyun.

Geniş kaptaki karışımın içine, tereyağını, unu,kabartma tozunu,ince kıyım cevizi, portakal suyunu ve 2 yumurtanın birinin akını kenara ayırarak kalanını ekleyin. 

Ele yapışmayan ama aynı zamanda yumuşak olan bir hamur elde edene kadar karıştırın.

Hamuru bir merdane yardımı ile 1/2 cm-1cm arasında açın ve istediğiniz kalıbı kullanarak parçalara ayırın.

Kenarlarını önce yumurta akına, sonra portakal-şeker karışıma bandırıp üstelerine daha iri kıyılmış olan cevizlerden serpiştirin ve fırına verin.

15-20 dakika içinde kurabiyeleriniz pişmiş olacaktır, zamanlamaya dikkat, portakal kabukları yanabilir.

Çilek Reçeli




Menemen yapmak için pazardan dometes , maydanoz almaya koştuğumda yan tezgahtan da birkaç meyve aldığımdan bahsetmiştim, işte onlardan biri de en sevdiklerimden olan çilek...Büyük olanları yemek için ayırdım, minik minik olanlar ile de reçel yaptım, eşime sürpriz...

 Reçel yapımı aslında oldukça kolay ancak kıvamı tutturabilmek önemli, bir de meyvelerin ezilmeden , tane tane olması  gerekiyor. İstanbul'a henüz Bursa çileği gelmemiş, Haziran başından itibaren pazarlarda bulabilecekmişiz.Bu kavanoz bittiğinde bir tane de Bursa çileği ile hazırlayacağım, bildiğim kadarı ile bir de Karadeniz Ereğli'sinin çileği meşhur, rastlarsanız kaçırmayın.

Malzemeler :
  • 1 kg. çilek (bulabildiğinizin en küçük taneli olanlarından)
  • 1.2 kg. şeker
  • 1/2 limonun suyu
  • 1 adet porselen tabak
Yapılışı

Önce porselen tabağınızı buzdolabının buzluğunda beklemeye alın.

Çileklerin yeşil kabuk ve saplarını ayıklayıp, bol su ile iyice yıkayın.

Suyunu süzdüğünüz çilekleri bir kabın içine, bir sıra çilek bir sıra şeker olacak şekilde üstüste istifleyin.

1 gün boyunca , çilekler kendi sularını salıp içinde yüzmeye başlayıncaya kadar oda sıcaklığında, direkt güneş ışığı almayacak biçimde bekletin. ( 1 gün içinde şekerler yokolup, tüm çilekler su içinde yüzmezse süreyi uzatabilirsiniz ya da daha önce tamamen sulanmışsa daha önce pişirmeye başlayabilirsiniz)

Çilekleri ayırıp su ve şeker karışımını kısık ateşte pişirmeye başlayın. Bu süreçte oluşan köpükleri süzgeç kaşığınız ile temizleyin ( çilekleri de tencereye ilave ettikten sonra zor köpükleri temizlemek zor oluyor)

Karışım kıvamlı bir hale gelince(30 dak./45 dak. arasında), tabağınızı buzluktan çıkarıp bir damla reçel damlatın, tabağı eğdiğinizde akmıyorsa kıvamı olmuş demektir.

Çilekleri kaynayan karışımın içine atın, yarım limonun suyunu ekleyin ve karıştırmadan 10 dakika kaynatın.

Altını söndürüp soğumaya bırakın.

Otlu Menemen ve Mısır Ekmeği


Siz bu satırları okurken, ben çoktan fotoğrafta görmüş olduğunuz menemenimi ve mısır ekmeğimi mideme indirmiş, keyifli bir şekilde türk kahvemi yudumluyor olacağım...Hatta hemen arkasından çok yakında tarifini paylaşacağım , şu an mutfağıma nefis kokular salan kurabiyeleri fırına vermiş olabilirim...Neden olmasın?

 Hikaye şöyle başladı : Dün gece uyumakla uyumamak arasında , yeni aldığım kitabın sayfalarını karıştırırken birden aklıma menemen düştü, nasıl canım çekti anlatamam.Geç olmasa yapıp yiyebilirdim ancak o saatten sonra yediğim herşeyin kaloriye dönüşeceğini bildiğimden kendimi zaptettim. Sabah doğruca , her Çarşamba mahallemize kurulan pazara koştum, gözüm o kadar dönmüştü ki, sadece domates, biber ve maydanoz aldım bir de hemen yan tezgahtan biraz meyve...Daha fazla vakit kaybedemezdim...

 Mısır ekmeği fikri sonradan geldi aklıma, menemenin yanında güzel gideceğini düşündüm, öyle de oldu. Yapımı çok kolay ve zahmetsiz olduğundan 10 dakika içinde ekmeğim de fırındaki yerini almıştı.. Mısır ekmeği , çok sert ve insanın boğazına takılan cinsten değil, birazHaftasonu,bu ikiliyi bir de çok sevdiğim diğer bir ikili ile birlikte öğlen yemeğinde servis edeceğim..Beyaz peynir ve karpuz..Şimdiden canım çekti...

Menemen
Malzemeler ( 2 Kişilik)
  • 4-5 adet orta büyüklükte domates
  • 3 yumurta
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağı, 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 3-4 adet sivribiber
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • 1 çay kaşığı pul biber
  • fesleğen, nane, maydanoz
  • 1 diş sarmısak
Yapılışı:

Öncelikle bir kabın içine domateslerin kabuğunu soyup, küp küp doğrayın.

İnce doğradığınız biberleri ve sarmısağı 5 dakika boyunca yağda kavurun.

Dometesleri kavurduğunuz biberlerin içine atıp iyice ezilene ve kadar pişirin. (suyunu iyice çekip kupkuru olmasın biraz sulu bırakın)

Başka bir kapta daha önce çırptığınız yumurtaları karışıma ekleyip karıştırın, tuz ve biberleri ekleyin.

Yumurta dilediğinizce piştiğinde, altını kapatıp  üzerine doğradığınız maydanoz, nane ve fesleğeni serpiştirin.


Mısır Ekmeği

Malzemeler
  • 1 su bardağı mısır unu
  • 1 su bardağı beyaz un
  • 1 yumurta
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 1,5 su bardağı süt
  • 1/4 su bardağı zeytinyağı
  • 150 gr. beyaz peynir
  • 1 tutam dereotu

Yapılışı

Fırını 180 derecede ısıtın

Fırın kabınızı yağlayın ya da pişirme kağıdı kaplayın. Ben  24cmx15cm bir kalıp kullandım.

Unları ve kabartma tozunu eleyip bir kenarda bekleyin.


Yumurta, süt, yağ ve rendelediğiniz beyaz peyniri mikserle 10 dakika çırpın.

Unlu karışımı ve ince kıydığınız dereotunu ekleyip tahta kaşıkla karıştırın.

Fırında 40 dakika pişirin, kabarıp altın rengini aldığında fırından çıkarıp oda sıcaklığında soğumaya bırakabilirsiniz.

*Pişme süresi fırına göre değişebilir, 30 dakikadan itibaren kürdan testini yapmaya başlayın.

11 Mayıs 2010 Salı

Le Glorieux

Efendim ismine bakıp Fransızca bildiğimi düşünmeyin, orjinaline sadık kalmak adına böyle bir başlık koydum. Hem böyle daha havalı oldu sanki...

Yine çok spontane bir şekilde bütün günümü mutfakta geçirdim, hem de bu güzel havada...Yanlış anlamayın, pastayı yapmak tüm günümü aldığı için değil, mutfakta vakit geçirmeyi seviyorum. Hani tatile çıkıldığında herkes yatağını özler ya, ben mutfağımı özlüyorum..Evimde olsam, mutfak masında oturup kitap okusam, bir yandan çay demlesem diye dertlenmeye başlıyorum bir kaç gün sonra...

Bugün, dediğim gibi spontane geliştiği için öyle uzun zamandır planladığım bir tarifi uygulamadım. Yaklaşan yaz mevsimini de düşünerek, hafif ama yoğun bir pasta yapmak istedim. Tarif,  Julia Child ve Simone Beck'in "Mastering the Art of French Cooking Vol. 2" yemek kitabından adapte edilmiştir.Tabiki ben her zamanki gibi bazı değişiklikler yaptım kendi ağız tadıma göre, umarım sizlerin de hoşuna gider.

Bu pastanın kekinde enteresan olan şey un ya da kabartma tozu kullanılmaması, un yerine mısır nişastası kullanıyor olacağız.Dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, önce nişastayı sonrasında da çikolata&tereyağını, yumurtalı karışıma hızlı ve dikkatli bir şekilde eklemek. Keki , çok kabaran türden değil, fırından çıktığında üzeri çatlamış ve pürüzlü olacaktır, endişe etmeyin tadı harika ve çok hafif.

Malzemeler: 

Kek için :
  •  4 büyük yumurta (Tarifin orjinalinde 5 adet )
  • 1 su bardağı şeker
  • 1 çay kaşığı vanilya özü
  • 23 cm.lik kek kalıbı
Krema için :


  • 300 gr. semisweet(% 56 kakao içeren) çikolata
  • 70 gr. bitter çikolata
  • 1 su bardağı (16 çorba kaşığı ) tereyağı - oda sıcaklığında
  • 1/2 su bardağı portakal likörü ( yoksa portakal suyu kullanabilirsiniz)
  • 1 portakal kabuğu rendesi
  • Spatula

Yapılışı :

*  Fırını 180 derecede ısıtın

*  150 gr. semisweet, 56 gr. bitter çikolatayı bir bıçak yardımı ile ince kestikten sonra, 1/4 su bardağı(4 çorba kaşığı) likör/portakal suyu ve portakal rendesi ile karıştırıp, sıcak su dolu bir kabın üzerine oturttuğunuz başka bir kabın içinde eritmeye başlayın. Portakalı daha önceden başka bir kaba değil, direkt karışımın içine rendeleyin ki, aroması kaybolmasın.

* Tüm çikolata eriyip pürüzsüz bir hale gelinceye kadar karıştırın, sonrasında karışıma 1 su bardağı tereyağını ekleyin.

* Tereyeğı ve çikolata homojen bir halde geldiğinde karıştırmayı bıkabilirsiniz.Eğer karışım çok sıvı oldu ise, buz dolu su kabı içinde çırparak yoğun bir mayonez kıvamını yakalayabilirsiniz.

* Krema istenilen kıvama geldiğinde bir kenara ayırın ve kek kalıbınızı ufak bir miktar margarin/tereyağı ile yağlayın.

* Yumurta ve şekeri önce düşük devirde 2 dakika, sonra yüksek devirde 15 dakika boyunca çırpın ve içine vanilya özünü ekleyin. Mikseri kapatın.

* Daha önceden elemiş olduğunuz mısır nişastasını azar azar, karışıma ekleyin ve tahta kaşıkla 15- 20 saniye karıştırın.Burada, yumurtalı karışımın sönmemesi için hızlı ve dikkatli olmanız önemli.

* En başta hazırlamış olduğunuz çikolata- tereyağı karışımını hafifletmek için, yumurtalı karışımın bir kısmını içine döküp hafifçe karıştırın.

* Sonrasında oluşan karışımın bir parçasını alıp, yumurtalı karışıma ekleyin. ( Bunu bir terbiye işlemi olarak düşünebilirsiniz, önce çikolatalıdan yumurtalı karışıma, sonrasında tam tersi).

* Son yaptığınız işlemi bir kaç kez tekrar ederek, tüm çikolatalı karışımı yumrtalı olana ekleyin ve kek kalıbınıza dökün. Dolu kek kalıbını 1-2 kez tezgaha vurarak olası hava kabarcıklarını yokederek fırına koyun.

 25-30 dakika içinde kekiniz pişmiş olacak, daha önceden belirttiğim gibi fırından çıktığında "Ben nerede yanlış yaptım?" diye düşünebilirsiniz ancak gördüğünüz manzara normaldir, kekin üzeri çatlayacak hatta kabuk kabuk olacaktır. Bu aşamada 2 opsiyon var ya bir bıçak yardımı ile kekin üst yüzeyini düzleştirecek ya da benim gibi ters yüz edeceksiniz. Kekiniz oda sıcaklığında soğurken bir yandan kremayı hazırlamakta fayda var :

* 85 gr. semisweet , 14 gr. bitter çikolata, 3 yemek kaşığı portakal likörü/suyu daha önce yaptığımız usulde eritip, 5 yemek kaşığı tereyağı ekliyoruz ve mayonez kıvamını yakalayıncaya dek karıştırıyoruz.

* Kek oda sıcaklığına geldiğinde bir spatula yardımı ile krema ile kaplıyoruz, ben hoş bir tat versin ve göze daha hoş görünsün diye incecik kestiğim portakal kabuklarını şeker ile ovdum ve üzerine serpiştirdim.

4 Mayıs 2010 Salı

Ezogelin Çorba


Yaz, kış akşam yemeklerinde çorba yapılırdı bizim evimizde. Bende de çocukluktan kalmış olsa gerek, çeşit çeşit yemek de yapmış olsam, bu sefer çorba olarak ne yapsam diye düşünüyorum. Bu çorbayı çok seviyorum, nitekim epey bir süre internette bakındım, tanıdıklara sordum, bir sürü farklı tarif denedim olmadı, olmadı..Ya birşeyler eksik, ya fazla, bir türlü istediğim lezzeti alamadım. Onu çıkar bunu ekle derken vereceğim tarife ulaştım. Belki aranızda benim gibi bu çorbanın tarifini arayıp bulamamış olan vardır diye hemen paylaşmak istedim.Hiç düşünmeden yapın, beğeneceğinize eminim.

Malzemeler (6 Kişilik)
  • 1/2 su bardağı(100gr.) kırmızı mercimek
  • 1 yemek kaşığı pirinç
  • 2 yemek kaşığı iri taneli bulgur
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 adet kurusoğan
  • 1 yemek kaşığı kuru nane
  • 2 diş sarmısak
  • 1/2 limonun suyu
  • 1 tatlı kaşığı pul kırmızıbiber
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • 5 su bardağı su
  • 1 su bardağı et/tavuk suyu
  • 1/2 çorba kaşığı domates, 1/2 çorba kaşığı biber salçası
Yapılışı

Bir tencerede yıkadığınız kırmızı mercimekleri 10 dakika kaynatın.(su kaynadıktan sonra 10 dakika boyunca ateşte olması gerekiyor)

Orta büyüklükteki başka bir tencere ya da düdüklü tencereye ince küçük küpler şeklinde kıydığınız soğanı ve sarmısağı, zeytinyağını, kaynattığınız mercimekleri, yıkadığınız pirinç ve bulguru, domates ve biber salçasını ekleyip tahta bir kaşık ile orta ateşte 5 dakika kavurun.

Tencereye, su, et/tavuk suyu, nane, tuz, karabiber, limon suyunu da ekleyip pişmeye bırakın.

Normal tencerede 30 dakikada, düdüklü tencerede düdük çaldıktan sonra 15 dakika içinde çorbanız hazır.

Not: Dilerseniz çorbayı su yerine sadece et/tavuk suyu ile de yapabilirsiniz. Ben çorba /yemeklerde et/tavuk suyu kokusunu çok sevmiyorum bu nedenle belli bir ölçüde ilave ediyorum.

Zeytinli Çörek

  Sabah gözümü açtığımda canım bu zeytinli çörekten çekti. Keşke dün yapmış olsaydım, şimdi yanına sıcacık bir çay demleyip yerdim diye hayıflandım.Aslında bugün için asıl planım, güzel havadan faydalanıp fotoğraf çekmeye çıkmaktı ama bu planımı çörek yapmak uğruna yarına ertelemeye karar verdim..

 Zeytinli çöreğin yapımı oldukça basit ve zahmetsiz, tadı da nefis oluyor. Kocaman kabarıp , çatlayınca değmeyin keyfime, çocuklar gibi mutlu oluyorum. Tarifi nereden edindim hatırlamıyorum, bir zamanlar artık üzerinde yemek lekeleri olan bir kağıt parçasına yazılı bir şekilde defterimin arasında idi ama artık o da kaybolmuş, allahtan sık yaptığım çörek olduğu için unutmuyorum. Neyse lafı bu sefer kısa tutup hemen konuya girelim.

Malzemeler

  • 1,5 su bardağı çekirdekleri çıkartılmış siyah zeytin
  • 3 su bardağı un ( 420 gr)
  • 3 adet yumurta
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 2 yemek kaşığı nane
  • 1/4 su bardağı zeytinyağı
  • 1/4 su bardağı tereyağı
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu ya da karbonat

Yapılışı :

Fırın kabınızı sıvı yağ ile yağlayın ( ben 24cm x15cm bir kap kullandım)

Zeytinlerin çekirdeklerini çıkarıp ikiye bölün.

Unu, kabartma tozu( ya da karbonat) ile birlikte genişçe bir kabın içine eleyin, içine zeytinleri, yoğurdu, zeytinyağını, eritilmiş tereyağını, nane , tuz ve yumurtaları( 1 yumurta sarısını kenara ayırın) ekleyerek bir karışım haline getirin.

Elde ettiğiniz hamuru, üzerini nemli bir bezle örterek yarım saat boyunca dinlendirin.

Fırını 160 derecede ısıtın.

Hamuru önceden yağlamış olduğunuz kaba dökerek , üzerine kenara ayırdığınız yumrta sarısını sürün ve fırına verin.

Üzeri altın rengini alıp çatladıktan sonra( yaklaşık 40 dakika sonra) kürdan testini yapmaya başlayın.

Afiyet olsun!

30 Nisan 2010 Cuma

Pırasa Sufle

Pırasanın da suflesi mi olur demeyin..Uzun bir süredir değişik yemekler yapmaya merak sardım, tabiki eski Türk mutfağı tatlarından vazgeçmem olanaksız ancak yeniliklere de açık olmak lazım. Bu yemeği dün kendimiz için yaptım, birkaç kez de verdiğim bir davet için hazırlamıştım, çok beğenilince sizlerle paylaşmaya karar verdim. "Cook Book Style" adlı yemek kitabından adapte edilmiştir, ben bazı şeyleri ekleyip çıkardım, sonuç harika oldu.

Malzemeler - 4 Kişilik
  • 2 yemek kaşığı galeta unu
  • 30 gr. tereyağı
  • 150 ml. sebze suyu
  • 80 ml krema
  • 2 çorba kaşığı un
  • 250 gr. pırasanın beyaz kısmı (ince dilimlenmiş hali ile)
  • 1 adet küçük soğan
  • 1 adet defne yaprağı
  • bir tatlı kaşığı muskat
  • 3 adet sarısı ve akı ayrılmış yumurta
  • 3 yemek kaşığı çedar peyniri
  • 1 yemek kaşığı sıvı yağ (tercihen fındık/mısır)
  • 1 çay kaşığı tuz ve karabiber
Yapılışı :

Tereyağını bir tavada eritip, ince kıydığınız pırasaları yumuşayıncaya kadar pişirin.

20 cm.lik bir sufle kabını ya da tek kişilik 4 adet sufle kabına sıvı yağ sürüp, galeta unu serpin.
Fırını 180 derecede ısıtın.

Bir tencerede sebze suyu, un ve kremayı karıştırıp, içine bütün bir soğanı, defne yaprağını ve muskatı ekleyin, karışım ağırlaşıncaya kadar pişirin.

Soğanı ve defne yaprağını çıkarıp, iyice çırptıgınız yumurta sarılarını terbiye ederek ekleyin (sürekli çırparak)

3-4 dakika daha pişirdikten sonra, sosun içine kavurduğunuz pırasaları, peynir,tuz ve biberi ekleyip karıştırın ve soğumaya bırakın.

Karışım soğuduktan sonra, içine iyice çıptığınız yumurta aklarını ekleyin ve sufle kaplarına paylaştırın.

Altın rengini alana kadar pişirdikten sonra hemen servis edin.

Ispanak Çorbası

İnsanın yaşı ile beraber yemek zevki de değişiyor sanırım.En azından benim için bu böyle, eskiden yemekten kaçındığım şeyleri şimdi pişirmekten zevk alıyorum. Açıkçası ıspanak da bunlardan biri, çocukken annem zorla yedirirdi, o nedenle yaş ilerleyince hep bir önyargı vardı ile yaklaştım kendisine. Bu çorbayı ise bir restoranda özellikle sipariş ettim , yemeğini pek sevmediğimden, çorbasını içerek kendisine yeni bir şans vermek için..İyi ki de sipariş etmişim, o gün bugündür en sevdiklerim arasında.

Malzemeler - 4 Kişilik
  • 250 gr. Ispanak (ayıklanmış, hali ile)
  • 1 su bardağı süt
  • 2 çorba kaşığı un
  • 40 gr. tereyağı
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı karabiber
  • 1 litre su
  • 2 su bardağı et suyu
 Yapılışı :

Ispanakları iyice temizledikten sonra, toprağını akıtmak için birkaç kez soğuk su ile yıkayın.
İyice temizlediğimiz ıspanakları, jülyen dediğimiz şekilde, verev olarak, ince çubuklar halinde doğrayın.
Tencerede tereyağını erittikten sonra unu ekleyip kısık ateşte kokusu gidene ve sarımtrak bir renk alıncaya kadar kavurun. Bir şekilde unu fazla koyduysanız  un topaklanır, o zaman biraz daha yağ ekleyin ki karışım kıvamlı bir hale gelsin.
Kavrulan una doğradığınız ıspanakları ekleyin ve 10 dakika kadar kavurun.
Üzerine suyu , et suyunu, tuz ve karabiberi ekleyip karıştırmaya devam edin.
Çorbanızın kıvamı koyulaşınca altını karıştırmayı bırakın.
15 dakika sonra sütü ekleyip altını kapatın.

23 Nisan 2010 Cuma

Havuçlu Kek...




Havuçlu Kek, şüphesiz en sevdiklerimizden...Dogruyu söylemek gerekirse uzun zamandır birçok tarif denedim ancak hiçbiri Starbucks'ta yediğim o nefis kek'e benzemedi, ben de kendi tarifimi oluşturmaya karar verdim, deneye-yanıla bugünlere geldik.Bu tarifi son 4 seferdir uyguluyorum hepsinde harika yorumlar aldım , demek oluyor ki artık paylaşabilirim !!! Keklerde ilk olarak dikkat ettiğimiz nokta genelde nasıl kabardığı, lezzeti harika da olsa kabarmamış bir kek şüphesiz 1-0 mağlup başlıyor oyuna...Kekinizin iyi kabarması ve sonrasında da çökmemesi için birkaç önemli nokta var, bunları uygularsanız harika sonuçlar alacağınıza eminim..
* Keki yapmaya başlamadan önce mutlaka fırınınızı ısıtın (genelde 180 derecede)
* Yumurtalarınız oda sıcaklığında olsun
* Önce yumurtaları, sonra yumurta & şekeri en az 15 dakika mikserle karıştıralım.
* Unu mutlaka eleyin
* Unu, karışıma ekledikten sonra sadece tahta kaşık ile karıştırın
* Kek pişerken fırının kapağını açmayın


Şimdi gelelim "lezzet" konusuna, bu tarafı daha kolay...Ben ceviz, badem gibi yemişleri ekleyeceğim zaman, öncesinde biraz tereyağı ile teflon tavada kavuruyorum, hem kekimde çok hafif bir tereyağı kokusu oluyor, hem de yemişler daha gevrek olduğu için daha lezzetli bir hal alıyor. Diğer bir konu ise hemen hemen herkesin kullandığı "Şekerli Vanilin" ler; hem sağlıklı değil, hem de bir katma değeri yok, gerçek vanilyanın verdiği koku ve lezzetin yerini tutamaz.Peki ne yapalım derseniz, hemen çözümü getiriyorum : Kendi vanilyanızı kendiniz yapın !! Aslında geçenlerde gördüm bazı marketlerde var, "Vanilla Extract", "Vanilya Özü" olarak geçiyor, ufak şişeler içinde satıyorlar.Kendiniz yapmak isterseniz de tarif şudur :


* Aktar'dan 3 çubuk vanilya alınır, yukarından aşağıya bıçakla kesilir
* 1 su bardağı ( 250 ml) alkol'ün (ben votka ile yapıyorum ) içinde serin ve karanlık biryerde 2 ay boyunca bekletilir.(arada kavanozu çalkalamalısınız) Bu kadar!!


Vanilya konusunu da hallettiğimize göre, son konumuza gelebilirim :Yağ konusu; ben fındık ya da üzüm çekirdeği yağı kullanıyorum, hem son derece sağlıklı,(damar sağlığı ve cilt için çok faydalı)hem de çok lezzetli...


Gelelim tarifimize :


Kek kalıbı : 25 cm.lik ortası delik teflon bir kek kalıbı kullandım, öncesine margarin/tereyağı ile hafifçe yağladım.


Ölçüler : 1 su bardağı(cup) : 140 gr. un = 190 gr. şeker =250 ml süt(sıvı)


Malzemeler :


- 3 yumurta (oda sıcaklığında)
- 2 su bardağı un ( ben kepekli ya da tam buğday unu kullanıyorum)
- 1 su bardağı şeker ( eğer kuru üzüm kullanmayacaksanız 1/2 su bardağı(80gr)şeker daha ilave edin (ben bu yarım bardağı esmer şeker olarak kullanıyorum)
- 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
- 3 orta boy havuç (orjinal hali ile 300 gr ediyor)
- 2 çay kaşığı toz tarçın
- 2 çay kaşığı toz muskat
- 3 çorba kaşığı hindistan cevizi(15 gr)
- 100 gr. ceviz içi
- 100 gr. kuru üzüm
- 1 su bardağı (250 ml) süt( oda sıcaklığında)
- 2 cağ kaşığı vanilya özü
- 1 limonun kabuğunun rendesi
- 1 tatlı kaşığı tereyağı
- İsteğe göre pudra şekeri
- 100 ml fındık/üzüm çekirdeği/mısır/ayçiçek yağı (Ben yağı çok fazla kullanmayı sevmiyorum, hem hamur, hem şekerli,hem kuruyemişli derken sağlıksız beslenmenin bir alemi yok, kekin nemi de tadı da harika oluyor o nedenle gereksiz kilo almayalım !!)


Fırınımızı 180 dereceye getirdik, kek kalıbımızı yağladık, sıra malzemelerimizi hazır etmeye geldi.
* Öncelikle teflon tavamıza, bir tatlı kaşığı tereyağımızı koyup ceviz içlerini kavurmaya başlıyoruz.
* Başka biryerde de havuç ve limon kabuğunu rendeleyip hazır edin.
* Bir karıştırma kabının içine, unu, muskatı, kabartma tozunu,tarçını mutlaka elenmiş durumda hazır edin.
* Unlu karışımımıza ceviz, kuru üzüm ve hindistan cevizini ekleyip hafifçe karıştırıyoruz ki , pişerken dibe çökmesinler
* Diğer büyükçe bir karıştırma kabının içinde önce sadece yumurtaları 5 dakika, sonra şekeri ekleyip 15 dakika boyunca köpükleşinceye kadar çırpalım.
* Sonrasında üzerine, sütü, yağı ve vanilya özünü ekleyin 2 dakika yavaş modda çırptıktan sonra mikserimizi kapatıyoruz.
* Son olarak , unlu karışımı da ekleyip tahta bir kaşık ile hızlıca karıştırıp kabımıza döküyoruz.
* 50 dakika boyunca 180 derecede piştikten sonra, fırından alıp tezgahta soğumaya bırakın


Önemli Not : her fırının pişirme süresi farklı olabilir, siz 45 dakikadan sonra kürdan testini yapmaya başlatın, batırdığınız kürdanda hamur izi çıkmazsa kekiniz pişmiş demektir.Pudra şekerini, kek soğuduktan sonra dilediğinizce serpebilirsiniz.


Alternatif olarak keki pudra şekeri yerine, haşhaşlı labne peyniri sosu ile servis etmeniz de mümkün, ben bazen kullanıyorum, hem hoş ve değişik tad veriyor, hem de görüntü daha etkileyici oluyor.


Sos için : 40 gr labne peyniri
1/2 su bardağı bardağı ılık süt
1 çorba kaşığı haşhaş
1/2 su bardağı pudra şekeri


Yapılışı: Tüm malzeleri karıştırıp kekin üzerinde dilediğinizce dökebilirsiniz.


** Bu tarifi , 23 Nisan hediyesi olarak ,kekimi çok seven , sevgili Ceycey'imin minik oğlu Ömer'e ithaf ediyorum. :)


Hepinize Afiyet Olsun!!